MÜKEMMELLİK

Mükemmellik için çabalamak doğal bir arzudur. Bunu denizin derinliklerinden çıkıp güneşe ve ışığa ulaşma

 arzusuna benzetebiliriz. Daha iyi olmak, daha mükemmel ve eksiksiz olmak, kendimizi daha çok gerçekleştirmek ve daha çok kazanmak için çabalıyoruz. Bu insan ve maddi varlık olarak dileklerimizdir. Aynı zamanda iç dünyamızın yani ruhumuzun da mümkün olduğu kadar kendini göstermesi ve gerçekleştirmesi için bir planı ve çalışması vardır.

 Mükemmellik nedir, hangi kriterlere göre değerlendirilebilir ve sınırları nerededir?

Mükemmellik aslında insan ruhunun tamlanmasıyla ilgili bir işlemdir. Başka bir deyişle mükemmellik, ruhun mükemmelliği anlamına gelir. Ruh mükemmelleştikce, ruhun maddi dünyadaki insan denilen maddi kabuğu da insan olarak mükemmelleşir. Daha kesin, ruhun mükemmelliği söz konusu olduğunda insanı kâmil bir insan olarak görürüz. Mükemmel insan, kendi özelliklerini ve niteliklerini itiraf eden ve bunları herhangi bir koşul altında ortaya çıkarmaktan korkmayan, yeni bir tür aydınlanmış kişidir. Dün mükemmel olarak gördüğü şeyin bugün mükemmel olmadığını inkar etmekten korkmuyor. Mükemmellik, dünyanın bizim istediğimiz gibi olacağı beklentisini ortadan kaldırmaktır. Dünyayı olduğu gibi kabul etme yeteneğidir. Mükemmellik, her şeyde ilahi başlangıcı, ilahi ışığı, Tanrı'nın iradesini görmektir. Onlar varoluşun mayasıdır, çünkü Allah'ın her yarattığı, kendi amacı ve içeriyi açısından mükemmeldir. Görmek veya kabul etmek istemediğimiz şey o şeyin mükemmel olmadığı anlamına gelmez. Yaratılışını oluşturan tuğlaları görerek onu değiştirmeye (onu bize göre mükemmel olanla değiştirmeye) değil,  mükemmelleştirmeye çalışmak. Çünkü geliştikçe insanlık yararlanıyor, değişmek istediğimizde bunu kendimize uyarlıyoruz. Yani idrak etmiş mükemmel insanda bencillik yoktur. Mükemmellikte genellik vardır, bütünlük vardır, Yaradana kavuşmak vardır. Tasavvuf felsefesinde olduğu gibi. Mükemmelleşerek tanrılaştırılmak, Tanrı'ya "dönüşmek". Mükemmel olmak - Tanrı'nın mükemmel evrenler yaratma mantığının anlamını anlamak ve tüm güzelligini görmek.

Mükemmellik kavramı, ne yaparsanız yapın, yaratılış seviyeniz size ne kadar eksik ve yüzeysel görünürse görünsün ya da tam tersi, kendinizi acemi bir yaratıcı olarak görseniz de, Tanrı'nın sizin aracılığınızla yaratmasını içerir. Yani Allah sizin ellerinizle yaratıyor. Tanrının senden başka eli yoktur. Bu nedenle, tüm yaratımlarınız zaten kendi içinde ve kesinlikle mükemmeldir. Sadece bu mükemmelliği görmemiz, anlamamız ve ulaşmamız gerekiyor. Yani her şey aynı malzemeden yapılmış olsaydı ve her şey aynı malzemeden yapılmış olduğundan, farklı şeylerin karşılaştırılması kendi anlamını yitirirdi. Mükemmellik, tüm olasılıklar yelpazesini kabullenmek ve hata yapmaktan korkmamaktır. Çünkü hata kavramının kendisi değişip araştırmaya, aramaya, yeni yollar açmaya dönüşüyor. Tıpkı toprağın altında her yöne kök salan ve suya ulaşamayan kök çıkıntısını başarısızlık olarak görmeyen bir ağaç gibi. Bütün kökler eşittir ve bu da ağacın mükemmelliğidir. Yani gelişme yolunda düşmekten ve kaybetmekten korkmamak, yeniden ayağa kalkıp ilerleyebilmek. Hatalarınız için kendinizi suçlamayın. Sadece tüm çalışmalarınıza ışık verin, sevin ve her şeyin mümkün olduğunca düşünülmüş görünmesini sağlayın.

Mükemmelliğin ikinci yönü, kendi yaratımlarınızın sorumluluğunu üstlenmektir. Bu, yaptığınız şeylerde kendini gerçekleştirmenin ideal olmadığını kabul etmektir. İlk başta yarattığınız şey size ne kadar mükemmel görünse de bu aşamayı kabullenmek, kendinizi amatörlükte suçlamamak, asıl seçimi yapmadan önce birçok seçeneği denemek için kendinize fırsat vermektir. Seçenekleri denedikçe seçiminiz o aşama için mükemmel hale gelir. Ancak bir seçiminiz bir sonraki aşama için yine de mükemmel değildir. Anlaşılan bu durum her ne kadar seyreltilmiş ve ufalanmak gibi görünse de esas itibariyle öyle değildir. Aslında bu, kendi olanaklarınızı keşfetmektir, yaratıcılıkla meşgul olabileceğiniz sınırlarınızı ve alanlarınızı ayırt edebilmenizdir.

Yeteneklerinizin kapsamına aşina olduğunuzda, şu anda tam olarak ne yapmanızın (mükemmelleşme  için) sizin için ilginç olacağını bulmanız daha kolay olacaktır. Bu dönemde daha dar bir alana odaklanarak orada mükemmelliğe ulaşmak için yaratıcı enerji akışınızı daraltacaksınız. Kendi zanaatınızın ustası olacaksınız, gerektiğinde iş kapsamınızı genişletmekten korkmayacaksınız. Çünkü siz kendi zamanınızda yeteneklerinizin sınırlarını belirlediniz.

Mükemmellik, işinizi doğru zamanda, doğru yerde yapmak anlamına gelir. Ne olursa olsun anı yaşayın, kendinizi bir bütün olarak yaratıcılığa verin, enerjiye sizin aracılığınızla ortaya çıkmaya izin verin. Bu çalışma tamamen çalışma sürecinde (herhangi bir çalışma) erimek olabilir, meditasyon olabilir ve insanın aklına gelen herhangi bir şey olabilir. Her şeyin kaynağı enerji olduğundan, siz ilahi enerjinin bakır (saf, el değmemiş, net) iletkeni (ve öncelikle taşıyıcısı) olursunuz. Tanrı sizin aracılığınızla gerçekleşir. Yani onun mükemmelliğini damla damla gerçekleştiriyorsunuz. Bu yüzden yarattığınızın ne kadar mükemmel görünürse görünsün mükemmel olmadığını söylüyoruz ve eğer yarattığınızın mükemmel olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuzdur. Aslında her şey bize mükemmel görünmüsü de mükemmeldir. İnsan için mükemmellik görelidir. Yani her şeyi kendi mükemmelliğinin prizmasından, mükemmel veya mükemmelleşmemiş görür. Kendisi daha mükemmel hale geldikçe, bir süre önce ona mükemmel gibi görünen şey artık onun için mükemmel değildir. Yani mükemmellik sonsuzdur. 

Mükemmellik, güzelliği ve uyumu görmektir, yalnızca kendi tezahürünüzde değil, belki de sizi çevreleyen her şeyde. Başka insanlarda da mükemmelliği görmek, başkalarının mükemmelliğe ulaşmalarına yardımcı olmak ve onlara bu anlayış düzeyine ulaşma hakkını vermektir.

Yukarıda da söylediğimiz gibi mükemmelliğin sınırı yoktur. Bu gerçekten de böyledir. Çünkü dokunduğunuz, düşündüğünüz, gördüğünüz ve görmediğiniz, hissettiğiniz ve hissetmediğiniz, duyduğunuz ve duymadığınız her şeyde mükemmellik zaten vardır. Mükemmellik her şeyin özüdür. Her şey en başından beri mükemmeldir. Bizim değerlendirmemiz ne olursa olsun. İnsan mükemmel olmadığı ve bu mükemmelliğin zerrelerini ve küçük parçacıklarını algıladığı için mükemmelliği tam olarak göremez. Mükemmellik doğru gitmek daha yeni başlamış üçüncü çağın temel gereksinimlerinden biridir.

Herkese mükemmelliğe ulaşma arzusuyla

GÜLZAR BAYATİ

10.07.2024